ATATÜRK VE TEKİRDAĞ
TEKİRDAĞ’A İLK GELİŞLERİ VE 19 FIRKA’NIN KURULUŞU
Mustafa Kemal, 28 Temmuz 1914’te başlayan Birinci Dünya savaşında Sofya’da Ateşemiliter olarak bulunuyordu. 2 Ağustos’ta Osmanlı Devleti ve Almanya arasında bir anlaşma imzalanmış ve 29 Ekim 1914’te Osmanlı Devleti müttefikleri Almanya ve Avusturya ile aynı safta I.Dünya savaşına fiilen katılmıştı. I.Dünya Savaşına katılmasıyla birlikte Sofya’da bulunan Yarbay Mustafa Kemal’e Harbiye Nazır vekilliğinden bir telgraf ulaştı. Yarbay Mustafa Kemal’e “19.fırka kumandanlığına tayin buyuruldunuz, hemen İstanbul’a hareket ediniz.” Mustafa Kemal İstanbul’a gelerek Sarıkamış harekatından yeni dönen başkomutan vekili Enver Paşa ile görüşür. 19 fırkanın hangi kolordu ve ordunun emrinde olduğunu sorar. Aldığı cevap Genel Kurmay ile görüşünüz olur. Genel Kurmaya giden Mustafa Kemal böyle bir fırkanın mevcudiyetinden haberdar kimseyi bulamaz. Bundan sonra Liman Fon Sanders’le görüşerek fırkanın Tekirdağ’da henüz kuruluş aşamasında olduğunu öğrenerek Tekirdağ’a hareket etti.
MUSTAFA KEMAL TEKİRDAĞ’DA
Yarbay Mustafa Kemal, beraberinde emir subayı ve emrine verilmiş olan Çerkeşli Hasan Çavuş’un mangasını alarak 2 Şubat 1915 günü Tekirdağ’ına geldi. Mustafa Kemal ve yaveri Tekirdağ’da ilk gecesini Ortacami Mahallesi Yunus Bey Caddesinde Bahriyeli Salih Bey’in evinde geçirdi. Atatürk Tekirdağ’da kaldığı müddetçe Askerlik şubesi yolu üzerindeki Musava kahveleri başlıca uğrak yerlerindendi. 19.Fırka’nın tamamlanması 25 Şubat’a kadar sürdü. Fırka bugün Göğüs Hastalıkları Hastanesinin bulunduğu yerde “Sahil Kışlası” nda kuruldu. Yarbay Mustafa Kemal 19.Fırkanın kuruluşunda çok sıkıntı çekti.
Çünkü bir yandan Çanakkale savaşı devam ediyor, bir yandan her gün yüzlerce şehit ve gazi Tekirdağ’a getiriliyordu. Buna rağmen memleketin içinde bulunduğu zor durum karşısında Tekirdağ, Malkara, Çorlu, Hayrabolu’dan toplanan ve bir kısmı da depo alaylarından temin edilen 891 kişilik 57, 72, 77. alaylar kurulmuş oldu. Mustafa Kemal bu süre zarfında, kolordu Caddesi üzerinde o zamanlar Fitnat Hanım Konağı diye bilinen ve mülkiyeti Salih Zeki Bey’e ait olan ahşap evde (otelde ) kalmıştır.
Evin son sahipleri Münir ve Hüseyin Soyuer’dir. Daha sonra yıktırılıp yerine yenisi inşa edilen bina Yahya Soyuer apartmanıdır. 25 Şubat’ta kurulması tamamlanan 19.Fırka, ardından gelen bir emirle Maydos’a (Eceabat) geçti. Mustafa Kemal Eceabat’ta emrine verilen yeni birliklerle beraber, Ece limanı, Morto Koyu, Arıburnu, Anafartalar ve civarını içine alan bir sahanın komutanı oldu. Tekirdağ’da kurulan 19.Fırkanın ve O’nun yüce, eşsiz komutanı Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Savaşlarında göstermiş oldukları kahramanlıkları kim unutabilir? Yada 57.Alay’ın hepsinin şehitlik makamına ulaşmalarını? Mustafa Kemal’i dünyaya tanıtan, tarih sayfalarına geçiren, İstanbul’un müttefiklerce işgalini önleyen 19.Fırka’yı bir kez daha saygı ve rahmetle anıyoruz.
VE CUMHURİYET
Bundan sonra yıllar yılları kovalamış koca bir imparatorluğun yok oluşundan sonra Cumhuriyet ilan edilmiş, Cumhuriyetin ilanından sonra 18 Ağustos 1926 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Çankaya’da Tekirdağ Heyetini kabullerinde şöyle seslenir: “Trakya’nın sevimli ve güzel parçası olan Tekirdağ’ın bende ayrı ve tatlı bir hatırası saklıdır. Umumi harp esnasında 19.Tümen Komutanlığı’nı Tekirdağ’da üzerime almış ve tümeni orada oluşturmuştum. Bu tümeni teşkil etmekliğim Maydos (Eceabat), Arıburnu ve Anafartalar’daki askeri çalışmalarımın esasını oluşturmuştur.
Yüksek heyetinizle görüşmek suretiyle bu hatırayı canlandırdığınızdan sizlere ayrıca teşekkür eder ve muhterem Tekirdağ halkına hürmet ve selamlarımın ulaştırılmasını rica ile en kısa zamanda ziyaretlerine geleceğimi bildiririm.”
HARFİNKILABI
Mustafa Kemal, 1928 yılı Ağustos ayının sekizini dokuzuna bağlayan perşembe gecesi İstanbul’da Sarayburnu (Gülhane ) parkında halkında katıldığı bir eğlencede gösterileri bir süre izledikten sonra ayağa kalktı ve Harf Devrimi’nin başladığını müjdeleyen nutkunu söyledi. “Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Bizim güzel, ahenkdar, zengin lisanımız, yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir.” Gazi Mustafa Kemal bu sözlerinden sonra duygu ve düşüncelerini yeni harflerle bir kağıda yazarak Fatih Rıfkı ATAY’a okuttu. “Çok lüzumlu bir iş daha vardır. Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmelidir. Her vatandaşa, kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya öğretiniz. Bunu vatanperverlik, milliyetperverlik vazifesi biliniz.”
Bu arada Gazi, yeni Türk harflerini tanıtıp öğretmek ve halkın bu konudaki düşüncelerini görmek amacıyla yurt gezilerine çıkar.
VE İLK DURAK TEKİRDAĞ (23 Ağustos 1928-Perşembe Saat:11.45 )
Gazi Mustafa Kemal, beraberinde Dahiliye Vekili Şükrü Kaya ve milletvekillerinden Salih, Fatih Rıfkı, Ruşen Eşref, Recep Zühtü, Başyaver Rusuhi ve Denizyolları Genel Müdürü Sadullah Bey olduğu halde sabah saat beşbuçukta Ertuğrul Yatı ile Tekirdağ’a geldi. Saat 11.15’te karaya çıkan Gazi, iskelede halkın candan tezahüratı ile karşılandı. İskeleden otomobile binen Gazi, yol boyunca kendisini beklemekte olan Tekirdağ’lıların alkışları, sevinç çığlıkları arasında 11.30’da Hükümet Konağına gelen Mustafa Kemal bir süre Vali Arif Hikmet Bey’in odasında dinlendi. Bu sırada salonlarda, koridorlarda memur ve halktan büyük bir kalabalık vardı. Gazi, vali odasına bitişik Meclis Umumi Salonuna geçti.
Salonda ortaya bir kara tahta konmuştu. Ata sevgili milletine Başöğretmenlik yapacaktır. Reisi cumhur hazretleri orada bulunanların yeni Türk yazısını bilip bilmediklerini sordu. Kalabalıktan, “Öğrendik … Öğreniyoruz.” sesleri geldi. Gazi, bundan sonra tarihi öğretmenliğe başladı. İlk olarak tahtaya çağırdığı kişiye yeni yazı ile bir cümle yazmasını söyledi. Sıra Vali Arif Hikmet Bey’dedir. Gazi, imlâsı bakımından o günler için zor sayılan kelimelerden “Jandarma” ve “Zerdali” kelimelerini Valiye yazdırdı.
Memurlardan bir çoğunu tahta başına davet ederek yazdı, yazdırdı. Açıklama ve teşviklerde bulundu. Bu ara bir odacının yeni harfleri son derece süratle okuyup yazdığını görmek, Gazi’yi çok sevindirdi. “Barbaros” kelimesini yazdırdığı ve okuttuğu odacı Hamdi Efendi’ye baktı, gülümsedi ve arkasını sıvazladı. Hükümet Konağı’ndan saat 13.30’da ayrıldı.